Gökhan İzgi yazdı, NEDEN İBB? NEDEN BİNALİ YILDIRIM? NEDEN CUMHUR İTTİFAKI ?

Bilindiği gibi ülkemiz 2016 yılında elim bir hadise olan 15 temmuz sürecini yaşadı. Bu süreç yok edişi amaçlayan ama varoluş mücadelesine dönen bir işgal girişimidir.

Diyeceksiniz ki 15 temmuzda ne oldu, niçin oldu, neden oldu, bunun İBB ile, seçimle ne alakası var ?  Elbette ki çok alakası var size 15 temmuz destanını buradan anlatmaya başlasam cilt cilt kitaplara sığdıramayız ama ben size o alakayı kısaca şöyle anlatabilirim.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Canlı yayında vatandaşları meydanlara ve direnişe daveti akabinde  15 temmuz gecesi saraçhanedeki 15 temmuz direnişinde sembol mekanlardan olan İBB binasına gelerek İBB binası bahçesinde bulunan süs havuzundan abdest alan mümin, inançlı, Anadolu’nun bağrından kopup İstanbul’u yurt edinen  kardeşlerimiz şehadetlerinin belki de geleceğini görerek orada son kez abdest almış ve  namus gördükleri İBB binasını korumak için canla başla mücadele etmişlerdir. O gece tabiri caizse at izi it izine karışmış ülkemiz kumandası başkasında olan Türk ordusuna sızmış asker kıyafetli hainler ordusu tarafından kadın, çocuk, yaşlı gözetmeksizin öldürme amaçlı bombardıman yapılmıştır öyle ki İBB binasına giren darbecilerin ilk istediği bilgi İBB’nin data bilgileri olmuş ve bilgi işlem dairesini sormuşlardır amaç İBB verilerini kopyalamak İstanbul’un mahremine ine bilmekti... Kısa sürede bunun bir darbeden öte bir işgal projesi olduğu da gün yüzüne çıkmış Allah’ın vaat ettiği gibi zafer inananların olmuştur…

15 Temmuz'u atlatan Türkiye, tam kendine gelmek üzereyken ülkemiz 5 yılda 8. Seçimine gidiyor İBB adayı olan iki aday arasında tüm Türkiye dikkat kesiliyor ve kamuoyu takibini bu iki aday üzerine topluyor. İmamoğlu toplumdan gördüğü tüm tepkiye rağmen şirin babacılık oynamaya devam ediyor toplumun bir kısmından da sempati kazanmayı süratle sürdürüyordu İmamoğlu’nun rakibi, tecrübesiyle rakibine hocalık dahi edebilecek kapasitede, bu siyasi isim toplumun her kesimince takdir toplayan sevilen ve desteklenen hatta Anadolu’da hizmet götürmediği köy, mecra, belde kalmamış ve her birini bizzat kendisi ziyaret ederek oraları denetlemiş bir isim Binali yıldırım…

Sandıklarda kurulan kumpastan bi haber herkes Binali Yıldırım kazandı gözüyle bakarken Ak Parti ve CHP cephelerinden ardı ardına seçimi biz kazandık açıklamaları geliyor, rakamlar havalarda uçuşuyor. Gece hiç bitmeyecek bir havaya sahipken herkesin merak ettiği tek şeyse yeni başkan kim olacak sorusundan başka bir şey değildi. Siyasi partilerce imzalanan sandık ıslak imzalı  tutanakları incelendikten sonra görüldü ki  oyun içinde oyun, kumpas içinde kumpas var. İtiraz süreci hızla işlerken 18 gün süren seçim kurulu nöbetleri ve yeniden sayım süreçleri başladı. Öyle ki sayılan oy oranına bakıldığında kapanan fark dudak uçuklatıyor İmamoğlu aleyhinde çıkan oylarla Binali yıldırım hızla oy farkını kapatıyordu bir çok sandıkta Binali Yıldırım oyları rakibine yazılırken, bir çok sandıkta sıfır veya bir yazılarak oyu düşürüldüğü görülmüş ve bunun organize bir faaliyet olduğu anlaşılmıştı ama yasal sürecin dolmasıyla beraber İlçe seçim kurulu İmamoğlu’na mazbatasını vermek zorunda kaldı. İmamoğlu mazbatasını aldı almasına İBB başkanı’da oldu ama gün geçtikçe, tutanaklar incelendikçe, sandıklar sayıldıkça görüldü ki sandıkta oyun kurulmuş, oyunun kumandası dışarıda aktörleri içeride oyunlarını kurmuş, henüz tam anlamıyla ispat edilememiş olsa da kumpas ordusu fetö kokusu geç kalmadan gelmeye başlamış hatta büyük benzerliklerle kendini hissettirmeye başlamıştı bile… Öyle ki İmamoğlu mazbata alır almaz ilk icraatı İBB veri tabanını kopyalatma talebi oldu bu talep mahkeme tarafından durdurma kararı alınarak engellenmişti.

Nereden bakarsan bak İzmir incir pazarında başlayan İran Humeyni’sini örnek alan ama zamanla kendini emperyalistlere uşak etmiş 45 yıllık bu terör yapılanması her hükümette sağ, sol fark etmez, her yönetimde yaşamış, bir jöle misali konduğu kabın şeklini almış olan bu yapı Müslüman kisvesi adı altında ümmet düşmanlığı ve masonik faaliyetlerini yürütmeye de devam ediyordu.

Velhasıl terörle mücadeleler devamında ihraçları getirdi. İhraçlarda arınmaları ve  güncellemeleri beraberinde getir…

31 mart süreci geçince gün geçtikçe mazbata telaşesi başlayan sandık kumpasçıları da yaygara koparmaya ve mağdur edebiyatına başlamıştı. Yılların devlet adamı Binali Yıldırım ise kendine özgü mizacı ve siyasi lisanıyla ‘’ yatcaz kalkcaz,  yatcaz kalkıcaz,  yatcaz kalkcaz sonra her şey ortaya çıkacak ‘’ açıklaması yapmıştı. İl seçim kurulu yasal sürenin dolmasından dolayı mecbur kalarak mazbatayı İmamoğlu’na vermişti lakin hesaba katılmayan başka bir şey vardı.  Devlet adamlarının bazı sözlerinin laf olsun diye kurmadığı aşikar bir gerçek olduğu. Yattık kalktık Chp adayı İmamoğluna mazbatası verildi. Yattık kalktık yolsuzluklar ortaya çıktı. Yattık kalktık mazbata geri alındı. Hoop mazbata hak sahibine verilmek üzere 23 hazirana seçim tarihi  verildi.

İşte tüm olay burada başlıyor. 31 mart seçimleri akabinde mazbatası verilen Ekrem İmamoğlu’nu destekleyen CHP’liler  Saraçhanede kutlama esnasında o binayı korumak için abdest alarak can vermekten kaçınmayan aziz milletin maneviyatına hakaret edercesine şampanyalar, biralarla kutlama yaparak İBB  binasına girdiler. O iddia ki İBB binası koridorlarında sözde devrimci marşları çalarak kutlamalarda yapmayı da ihmal etmediler.

Musakka şovları ve milletin cebine dokunarak onlara şirin görünme yöntemini seçerek vatandaşın iradesi olan oy’unun eksenin başka yöne çevirmeye çalışan CHP insanların dünya üzerindeki ekonomik buhrandan ve Türkiye’yi ekseni etrafında tekrar emir eri yapmak gayesinde olan ABD ve taşeronu IMF tarafından yapılan yaptırımların vatandaşı nasıl bir dar boğaza ve çıkmaza da soktuğunun bilincinde lakin unuttuğu bir şey var ne su, ne elektrik nede meclis canlı yayının yıllardır yönettiği izmir’de nedense bir kere olsun yapılmadı cevap açık değil mi? İstanbul’da şov yaptıkları konularda Binali Yıldırım’da vaatlerde bulunmuş hatta makama değil hizmete geldiğinin ispatı olarak makama gelmeden meclisten Ak Parti grubunca geçirilmiştir.

CHP’nin bir diğer samimiyetsizliğiyle İslam’a ve Müslüman vatandaşlara bakış açısıdır nasıl mı ?

• 15 Temmuz günü sela okudu diye İzmir’de imama saldıran İzmirliler
• 15 Temmuzda cepheye değil banka atm’sine koşanlar
• CHP İstanbul il başkanı bayan Kaftancıoğlu’nun eşinin domuz eti ziyafeti
• İBB önünde alkollü kutlamalar

CHP İstanbul il başkanı bayan Kaftancıoğlu’nun skandal tweetlerinde islam ve sembollerine hakaret eden kutsallarımızla alay eden Kaftancıoğlu’nun ramazanda İmamoğlu ile sahur ve iftarda dua etmeleri vb. bir çok örnek sayıla bilir ama biz kısaca size şunu soralım

Şimdi karar sizin ya o süs havuzunda abdest alanlarla bir olacaksınız yada o süs havuzunun eteğinde alkol partisi yapanlarla. İkisi de bu ülkenin evladı ama aradaki farkı da sizler ortaya koyacaksınız.

Sizlere kısaca neden Binali Yıldırım Demeliyiz, Neden Cumhur ittifakı demeliyiz anlatmaya çalıştığım bu yazıma ek olarak aşağıdski görsellerde chp ve destekleyen örgütler başta olmak üzere sempatizanlarının  Türk örf ve adetlerine yaşam tarzına hatta ahlakına ne denli uzak olduklarını göstermek amacıyla sizlerle paylaştım.

Umarım yazımı ve görselleri beğenmişsinizdir. Zaman Ayırdığınız İçin Teşekkürler

Gökhan İZGİ